Veysel Müzik Evi enstrüman yapım atölyesinde udları Cengiz Sarıkuş yapmaktadır. Kaliteli ud yapımı, doğru bir yolda uzun yıllar çalışmayı gerektirdiğinden Cengiz Sarıkuş tüm udlarının ustalık gerektiren hassas bölümlerini kendisi bizzat yapmaktadır. Biri oğlu olmak üzere toplam olarak sadece 2 genç yardımcısı vardır. Veysel Müzik Evi enstrüman yapım atölyesinde yapılan kaliteli udlar gerçek el yapımı ruhunda, Osmanlı ud yapımcılığı gelenkleriyle hayat bulur.
Veysel Müzik Evi enstrüman yapım atölyesinde Cengiz Usta’nın tüm incelemeleri sonunda geliştirdiği yirmiyi aşkın ud kalıbı (ud teknesi) vardır. Ud yapım ustası Cengiz Sarıkuş’un Amaçladığı hedef; gerçek Osmanlı dönemi ud ses tını özelliklerinde ud üretmek olmuştur. Verilen siparişler doğrultusunda Osmanlı veya farklı ekollerde süslü udlar da üretmektedir. İşlemeli udlar için hazırlanmış özel desenler mevcuttur.
Ud yapımıyla ilgili şimdiye kadar herhangi bir kitap yazılmamasına rağmen, eski Osmanlı kaynaklarında udun yapından daha ziyade icrası ile ilgili yayınlar mevcuttur. Devamı >>
Ortaçağ Fransız, Alman, İtalyan, Hollanda ve İngiliz lavtalarını incelediğimizde İtalyanların ses problemini 1495 yıllarında aştığını ve sesleri barlar (brace) ile yönlendirdiğini görmekteyiz. Cengiz Usta 1990 tarihinde çalışmalarına yeni bir istikamet vererek deri gibi gerilmiş bir ses tablası yapmayı başarmıştır. Hal böyle olunca bas bölgelerde güçlü sesler elde edip üst köprü ile arasındaki ilgiyi sağlamıştır. Bu çalışmaları sonucunda alt tellerde uzun ve kuvvetli tiz sesler üst 4 sırada ise kuvvetli bas sesler elde etmiştir. Cengiz Usta’nın uzun yılların birikimiyle ürettiği udların ses tınıları çalma pozisyonu olarak “kapalı pozisyon” diye tabir edilen bölgelerde bile ideal bir parlaklıkta olabilmektedir. Cengiz Usta, Osmanlı ud geleneğindeki ses tınılarını yeniden hayata geçirmiştir.
Ud yapımında sürekli yenilik şarttır. Ancak bazı geleneklerin de devam etmesi gereklidir. Birinci gelenek ud ve diğer enstrümanların yapımında sıcak tutkal kullanılmasıdır. 2. Olarak da udun dış yüzeyi gomalak cila ile korunmalıdır.
Cengiz Usta’nın yapmış olduğu udların teklerinden parça sayısı 19, 21 ve 23’tür ve uzun yıllardır ud yapımcısı olarak uda emek vermiş bir usta olarak teknelerin ayrıntı işçiliğine azami hassasiyet göstermewktedir.
Kullandığımız ağaçlar fırınlanmış olup özenle seçilirler. Teknelerde bir yumuşak bir sert ağaç birlikte kullanılır. Böylece bas sesler daha ön plana çıkar. Veysel Müzik Evi çalgı aleti yapım atölyesinde yapılan udlarda kullandığımız ağaç çeşitleri; mavun, venge, rose wood, palizanda, sarı pelesenk, sarmaşık, amarak, king wood, iroka, paduk, ceviz, dağ eriği ve hareli kelebektir.
Udlarımızda kullandığımız saplar üç parça presli olup sapın atması diye tabir edilen öne gelmesini engeller. Kapak için özenle seçilmiş Karadeniz ladini kullanmaktayız. Piyasada Kanada Ladini olarak bilinen ve kullanılan ağaçlar da vardır. Bu ağaçlar sıcak ve soğuk havalarda değişkenlik gösterir. Ayrıca ses tınısını metalik hale getirir.
"Udun sapının ince olması, klavyenin Afrika abanozundan yapılması, yine klavyenin kapak oyulup içine yerleştirilmesi ve tel yüksekliğinin en fazla 2mm ve en az 1.8mm olması lazımdır."
Cila olarak ilk olarak dolgu malzemesi kullanılır. Bu malzemeler Hindistan’dan gelen çok özel benzoe reçinesidir. Bundan başka bal mumu da dolgu malzemesi olarak kullanılır. Daha sonra sandroks ile karıştırılmış gomalak cila uygulaması yapılır. Udlarımızda yapıştırıcı olarak kesinlikle Japon yapıştırıcılar kullanılmazlar.
Bu ölçüler dışında Araplarda biraz daha büyük boy udlar vardır ki bunlar Türkiye’de kullanılmazlar.
Cengiz Usta kendisinin geliştirmiş olduğu bu filota sistemiyle sesleri tamamen kapakta toplamayı başarmıştır. Seslerin %80’lik bölümü bu filotaya çarpıp kuvvetli göbekte toplanır. Geri kalan %20’lik bölümü ise zayıf göbekte toplanır.